9 Ocak - 28 Haziran 2015 tarihleri arasında İstanbul Modern'de açık olan Mehmet Güleryüz'ün sergisi hakkında bilgi vermeden önce sanatçımız Mehmet Güleryüz kimmiş onu öğrenelim istedim. Keyifli okumalar..:)
1938 yılında İstanbul’da doğdu. 1958’de girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nü 1966’da birincilikle bitirdi. Oyunculuk öğrenim sürecini akademiye paralel olarak farklı “aktör stüdyo” larda ve önemli amatör tiyatolarda geliştirdi 1963 yılında Asaf Çiğiltepe’nin yönettiği Arena Tiyatrosu’nda profesyonel oyunculuk kariyerine başladı. Desen ağırlıklı ilk kişisel sergisini 1963 yılında açtı. 1970-75 yılları arasında devlet bursu ile gittiği Paris’te Yüksek Resim ve Litographie ihtisası yaptı. 1971’de Paris’te ilk heykellerini yaptı ve Pont des Arts da ki perfomansını gerçekleştirdi. 1975-80 arası İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde ders verdi. 1980 yılında bu görevinden istifa ederek 1980-84 arası New York’a yerleşti. Brüksel'de 1984 süresince gerçekleştirdiği heykel ve gravürlerini Galeri 2016’da sergiledi. 1985’de İstanbul’a döndü. 1985’den 2000’e kadar BİLSAK’da kendi adını taşıyan atölyede sanat eğitimi verdi. 1986’da “Kalın” adlı sanat dergisini yayınlamaya başladı. 1988’de Galeri Nev tarafından organize edilen 25 yılı içeren retrospektif sergisini Nan Freman’ın metnini yazdığı kitap eşliğinde İstanbul’da açtı. 1989-92 yılları arasında Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Kurucu Başkanlığı’nı üstlendi. 1990-95 yılları arasında Votre Beauté Dergisi “Güleryüz’lü Sohbetler” başlığı altında röportaj dizisini sürdürdü. 1991’de Ankara Shearaton Oteli Atrium mekanında kalıcı olarak sergilenmek üzere 14 resimden oluşan “Karşı Rüzgar” serisini gerçekleştirdi. 1992’de Bilkent Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olarak ders verdi. 1992’de Polat Rönesans Oteli Lobisi için 7 parçadan oluşan resim serisini gerçekleştirdi. 1995’de “Bosna için İnsanlık Girişimi” hareketi ile işgal altındaki Bosna’yı ziyaret etti. 1998-2001 senelerinde İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda “Bir Küçük İş İçin Yaşlı Bir Palyaço Aranıyor” adlı 3 kişilik oyunda “Pepino” karakterini oynadı. Aynı oyunla Devlet Tiyatroları’nın Duisburg ve Dusseldorf’daki turnelerine katıldı. 2000 yılında tekrardan Türkiye Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanlığı’na, 2001 yılında Doğu Avrupa Başkanlığı’na, 2002 yılında birleşen IAA Avrupa 2. başkanlığına ve IAA Dünya Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 2003’de Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi’nde 40 yıl desen retrospektifini gerçekleştirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi Birleşik Sanatlar Programı’nda 2003 -2005 yılları arasında ders verdi. Ayrıca kendi özel sanat atölyesi derslerinin yanısıra, 1999’dan bu yana, Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Sertifika Programı’nda da ders vermektedir. 2005 yılında Avrupa Genel Kurulu’nu İstanbul’da organize etti. 2005’de Beijing’de gerçekleşen 16. IAA Dünya Genel Kurulu’na ve 2. Beijing Bienaline, IAA Türkiye temsilcisi olarak katıldı.2007 yılında Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisinde ‘Oradan Oraya’ retrospektif-heykel sergisini gerçekleştirdi.2008 yılında Ankara Galeri Nev’de Nan Freeman’ın ikinci kitabı eşliğinde ‘Elli Yıl Sanat’ sergisini gerçekleştirdi. 15 Ocak 2009’da İş Bankası tarafından hazırlanan 50. Yıl Retrospektif sergisini Wendy Shaw’ın metnini yazdığı kitap eşliğinde Kibele Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi. 2009 Mardin Güncel Sanat Sergisine yine 2009’da 9. Contemporary Shanghay Art Fair’a , İstanbul Contempo’09 a 2’şer yapıtıyla katıldı.
"Karşı Rüzgâr" "Denizci"
Mehmet Güleryüz Retrospektifi
9 Ocak- 28 Haziran 2015
İstanbul Modern’in düzenlediği “Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi”, sanatçının 1960’lı yıllardan 2010’lu yıllara uzanan kariyerinin bir dökümü niteliğinde. Sergi, Güleryüz’ün resimden desene, heykelden gravüre, tiyatrodan performansa uzanan zengin ifade arayışının gelişim ve dönüşümüne ışık tutuyor.
Eleştirel ve dışavurumcu üslubu ile yarım yüzyıldır Türkiye sanat sahnesinde kendisine özel ve ayrıcalıklı bir yer edinen Mehmet Güleryüz’ün sanatının merkezini insan ve onu çevreleyen sosyo-politik koşullar oluşturuyor. 1938 yılında doğan sanatçı, figür temelli çalışmalarıyla Türkiye’deki sosyo-kültürel ve politik dönüşümün insanlar üzerindeki etkilerini eleştirel ve ironik bir dille dışavuruyor. Aile sevgisi, kadın-erkek ilişkileri, doğa ve canlılar, görsel ve sözel kültürü etkileyen tüm süreçler resimlerinde birer insanlık gerçeği olarak tanımlanıyor. Sanatçı izleyicisini tıpkı kendisi gibi tavır almaya ve yaşanan süreçlerle yüzleşmeye davet eden bir anlayışla sanat üretiyor.
1960’lı yıllarda Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde eğitim gören, 1970’li yıllarda Paris sanat ortamında gerçekleştirdiği happening’leriyle adından sözettiren, 1980’li yıllardan itibaren tekrar Türkiye sanat sahnesinin güncel dönüşümünde etkin rol üstlenen Güleryüz’ün sanatı, bir sanatçının kendine ait üslubunu nasıl varedebildiğine dair sıradışı bir gelişim gösteriyor. Aktif bir tiyatro oyuncusu olarak sahneye çıkan sanatçının tiyatro ile görsel sanatlar arasında kurduğu yakın bağ, disiplinlerarası yaklaşımın en ilginç örneklerinden birini oluşturuyor.
Toplumsal bir sürece ait olan Mehmet Güleryüz’ün sanatı, gündelik algılardan, bilinen ve yerleşik duygulardan hareket ediyor; bu nedenle her çalışma kendi zamanının güncel tarihine referans veriyor. Güleryüz’ün sanatı neredeyse 60 yıldır kendi çizdiği yoldan ilerliyor, zenginleşiyor ve gelişiyor. Çizgi ve desen konusunda kendine özgü bir karakter ve üsluba sahip sanatçı için desen sadece resmin bir altyapı unsuru değil, başlı başına bir sanat dilidir. Güleryüz’e göre desen; hayata tutunma, nefes alma, varoluşunu kutlama kadar kendisine yakın bir varlıktır. Desen ve resimlerinin üç boyutlu, fiziki dünyadaki yansımaları konusunda da sayısız çalışma gerçekleştiren Mehmet Güleryüz, 1970’li yıllardan bugüne heykel sanatına dair önemli araştırmalar ve örnekler vücuda getirdi. İnsan ve heykel arasındaki ilişkiyi merkez alarak figürlerinin üç boyutlu dünyadaki izini sürdü.
Sergi, sanatçının 1960’lardan itibaren desen, resim, heykel, gravür, porselen üzeri boyama, performans gibi alanlarda gerçekleştirdiği üretimleri bir araya getiriyor. Kronolojik bir akışla sunulan sergi, bir ressamın iç dünyasını anlamaya yönelik kendisinin kaleme aldığı metinlerle zenginleşiyor. Ressam ve resim arasındaki tutkulu ve derin bağı görünür kılan 150’ye yakın yapıt ve multimedya sunumlarıyla canlandırılacak 300 civarındaki desene yer veren sergi ayrıca, sanatçının tüm dönemlerini, hayat hikayesini, içinden geçtiği farklı koşulları ve hakkında yazılanları bir araya getiren zengin bir biyografi duvarıyla 1960’lı yıllardan bugüne Türkiye sanat ortamının kişisel bir hikayesini de görünür kılıyor.
Küratör: Levent Çalıkoğlu
Asistan Küratör: Senem Kantarcı
Kaynak: www.mehmetguleryuz.com/tr - www.istanbulmodern.org/tr